Beşiktaş hakkında...


Az önce Beşiktaş - Ankaraspor maçını izledim ve Beşiktaş hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.

Öncelikle sezon başından itibaren Beşiktaş'ı alalım. Geçen sene şans eseri kazanılan 3.lükle birlikte bu sezon başında taraftar Beşiktaş'tan iddialı ve başarılı bir açılış bekliyordu. Sezon başında fena oynamayan Beşiktaş namalup ilerliyordu. Ama her geçen hafta biraz daha kötü oynuyordu. Beşiktaş günü Bobo'nun Delgado'nun kişisel çabalarıyla kotarıyordu. Fakat olan oldu ve Avrupa'da varlık gösteremeyen Beşiktaş bir de kadrosu kendisinden oldukça düşük kalitede olan Metalist Kharkiv karşısında farklı mağlubiyetini aldı ve Ertuğrul Sağlam'la bağlar (çirkin bir şekilde de olsa) koparıldı. Tabi bu çirkinlikte yönetimden insanların çok büyük rolü var. Ertuğrul Hoca'ya sahip çıkan da olmayınca istifası kaçınılmaz oldu. Fakat o istifa ile ilgili Beşiktaş'ta kulüp içinde ilginç olaylar döndüğünü öğrenmiş olduk. Ardından Yıldırım Demirören "Bu kapıdan içeri asla giremez" dediği Mustafa Denizli'yi 1 yıllık anlaşmayla takımın başına getirdi. Bu tabi ki amaç, Avrupa'dan elini eteğini çeken Beşiktaş'ın bu seneki lig şampiyonluğunu kotarmaktı. İlk birkaç hafta teknik direktör değişikliğiyle birlikte Beşiktaş'ta hava değişti. Çok iyi sonuçlar alınmasa da oynanan futbol gelecek için umut vaat ediyordu. Fakat bambaşka bir sistem gelmişti Beşiktaş'a. Sağlam döneminde oynanan 4-2-3-1 yerini 3-4-3 gibi farklı bir sisteme bırakmıştı.

Bu sistem ilk başta takıma oturuyor gibi görünse de arkada çok fazla açıklar vermeye başladı. Bana kalırsa Mustafa Denizli'nin burada düştüğü en büyük yanılgı Beşiktaş'ı taraftarın arzuladığı şekilde hücuma çok dönük olarak oynatmasıydı. Öncelikle şunu söyleyeyim bu kesinlikle benim naçizane görüşümdür ama bence 3lü savunma çok çağ dışıdır (tabi zımba gibi hızlı defans oyuncularınız yoksa) ve Beşiktaş'a kesinlikle uymamaktadır.

Tamam Mustafa Denizli'nin hataları olabilir. Onun da kafasında mutlaka bir düşünce, bir plan vardır. Ama sene başında "terlik kavgası" olarak adlandırılan o kavgada takım kaptanlıkları ellerinden alınan Üzülmez ve Toraman döndü dolaştı yine salakça bir biçimde bu takımda yer aldı. Şimdi diyeceksiniz Toraman iyi adam. İyi adam da o zaman sene başında adamı niye harcadınız bu kadar büyüttünüz bu terlik olayını. Adamlar yeni sezona hazırlanamadı. O ilk hazırlık dönemlerinde takımda olmayan oyuncular sonradan ne kadar maç oynarsa oynasın bir biçimde takımda sakil durur. Benim kişisel görüşüm böyle.

Kusura bakmayın yazı çok dağınık olabilir ama Beşiktaş'la ilgili o kadar çok yanlış var ki şu anki maç üstüne sinirimle hepsini dökmek istiyorum ama olmuyor. Gelelim bugüne;

Beşiktaş'ın son bir kaç maçını ve bugünkü maçını ele alarak size birkaç görüşümü açıklayacağım. Öncelikle Sayın Mustafa Denizli: Sporting de dahil bir çok takımda top koşturan Tello'yu siz hariç kimsenin aklına gelmedi heralde bu kadar serbest oynatmak. Tello sol kanat oyuncusudur bariz. Tamam sol kanatta biraz serbesite tanınabilir kendine fakat bu kadar bir sağda bir solda bir defansın önünde oynaması adamın yetenekli olduğu konularda görevini yerine getirememesine neden oluyor. Bir de bu takımda Delgado olarak anılan bir top kaptırma rekortmeni oynuyor. Bana kalırsa Delgado oynaması gereken mevkiden biraz geride oynuyor. Bence Delgado forvete mümkün olduğunca yakın oynamalı. Hatta neredeyse forvet denecek kadar yakın oynamalı. Çünkü daha geride yaptığı pas hataları çok önemli kontra ataklara neden oluyor ve takımın zaten yavaş olan savunma oyuncuları bu kontraatakları karşılamakta zorlanıyorlar.
Ayrıca ilk başlarda dönüşümlü bir kadro kuran M.Denizli'nin her zaman bu şekilde oynatacağını düşündük ama adam tutturdu aynı kadroyu sürekli aynı adamları oynatıyor. Delgado'yu ara sıra kötü oynadığında kesmiyor. Sağ kanattaki bal yapmayan arı misali sadece koşan Ekrem aynı şekilde bu kadroda her halükarda oynuyor. Cisse sakatlanmasa Uğur'un oynayacağı yok. Sene başında Ertuğrul Hoca zamanında fena oynamayan en azından görev adamı olan Uğur Mustafa Hoca'nın gelmesiyle ve kadrodaki yerini kaybetmesiyle moralini bozdu sanırım ki şu anda da pek fazla başarılı olamıyor. Kişisel görüşüm Ertuğrul Sağlam'ın kadro seçimlerinin pek yanlış olmadığı fakat mentalite olarak Beşiktaş'a yakışır bir mentalite sergilemediğidir. Mustafa Denizli ise Beşiktaş'a yakışır, kaliteli futbol oynatma mentalitesindeyken oyuncu seçimleri ve mevkileri konusunda hatalıdır. Tabi en büyük hata tabi ki takımın beyninde bir ur haline dönüşen Yıldırım Demirören'dir!!! Kısacası olan yine Beşiktaş taraftarına oluyor. ..ne yazık ki...

blog comments powered by Disqus